Zamanının en özel örneklerinden biridir eminim..Büyük üstada saygısızlık etmek istemem,zaten onu eleştirecek kadar da edebiyat bilgim yok..
Romanı okurken sıkıldım..Sürüklemedi.Hep bir süpriz,bir kahramanlık,bir zeka patlaması bekledim..Hiç birşey olmadı..Defalarca okuduğum bir romanı yeniden okuyor gibiydim..
O dönemin en çok işlenen konuları.
İyi ama , etliye sütlüye karışmayan devlet yöneticisi ( kaymakam ),onun şımarık,budala karısı,güzel ve saf kızı ile zengin ama karaktersiz yöre eşrafı, güce tapan zavallı devlet görevlileri,dedikodudan başka birşey bilmeyen bir halk ve en sonunda herkesi öldürüp dağa çıkmaktan başka bir zeka pırıltısı olmayan anadolu nun saf,masum yiğidi..
İkiyüz sayfalık kitabın en son beş sayfasında bir eleştirmen romanın analizini yapmış ki pek bir değişik geldi bana..”Ben roman okuduğumu sanıyordum meğerse felsefe denemesi okumuşum ” diyorsunuz.
Ana fikir bence iyiler ve kötüler arasındaki savaş..Zeki,güçlü,çoğu karaktersiz zenginleri yenebilmenin tek yolu var onları öldürüp dağa çıkmak…
İyilerin de zeki,çalışkan,güçlü olduğu ve kötülerin karşında kazandıkları hikayeler gerekiyor artık bize..