Türkiye de Sol parti liderlerinin işi gerçekten çok zor. Çünkü geleneksel olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının %65 i kesinlikle sağ partilere oy veriyorlar. Yani Türkiye de eğer sağ parti lideri isen en kötü Koalisyon ortağı olup iktidara gelirsin.
Çabuk unuturuz ve rakamlarla aramız iyi olmadığından fark etmeyiz gerçekleri. Vatan, Millet, Allah, Kuran diyen sağ partilerin liderlerinin çok büyük özelliklere gereksinimi de yoktur. Ama nedense sanki çok özellikli kişilermiş gibi gösteriliyor. Belki de %65 kendini daha iyi hissediyordur böylece. Bakın Sn Erdoğan iyi bir lider, harika bir hatip v.s değil de vasat bir tip olsaydı; yine Türkiye’deki sağ oyların toplamı en az %60 olurdu. Sn Erdoğan da en kötü koalisyonun başkanı olurdu. Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ nin değil, AKP’ nin başında olsaydı kesinlikle iddia ediyorum AKP %40 ın altına gelmezdi. Liderlik vasıflarını dikkate alarak söylüyorum. Elinde Kuran, başında bayrak v.s filan meydanlara çıkacak tabi ki..
İnanmıyor musunuz ? Hadi geçmişe bir bakalım !
Sağ partilerin geçmiş yıllarda genel seçimlerde oy kullanan vatandaşlardan aldıkları toplam oylara bakalım..1973 yılı %55 , 1977 yılı %50 , 1983 yılı %65 , 1987 yılı %65 , 1995 yılı %67 , 1999 yılı %65 , 2002 yılı %65 , 2007 yılı %70 , 2011 yılı %63 ve 2015 yılı %62..
Buradan çıkan net iki tespitim var ;
A- 1980 darbesine kadar %55 olan sağ oylar 1980 sonrası %65 lere tırmanmış..1980 darbesinin kimi yıkıp kimi yükselttiği çok net değil mi ?
B- Sağ partilerin liderliğine geldiysen liderlik vasıflarının çok da bir önemi yok. En az %12 en çok %50 oy alma potansiyelin var. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti seçmeninden oluşan %65 lik potansiyel bir havuzun var.
% 65 potansiyeli biraz iyi kullanan sağ liderler %45-50 oy oranına çok rahat ulaşabiliyorlar. Çok büyük bir başarı değil yani..
Turgut Özal
1983 yılında Medyanın, Askeri idarenin, ABD nin desteğini alan ANAP ilk seçimde %45 oy alarak iktidar oldu. Sağ seçmenin %65 olan potansiyelinin 2/3 nü almış oluyordu. Sempatik, Tonton, Dünya bürokrasisinde tanınan, tarikatlara yakın Sn Özal tek başına iktidar olmuştu. Karşısında kim vardı?! Necdet Calp i hatırlayan var mı ? Özal , “Büyük Türkiye, Camiler, Erbil, Kerkük , Allah ın izni v.s ” diye meydan meydan ,gazete gazete koştururken Calp ” Boğaziçi Köprüsünü sattırmam “” demekten başka cümle kurmuyordu. Yani sağın lideri biraz kıpırdandı %45 aldı.
Recep Tayyip Erdoğan
2002 yılında ” Genciz, yeniyiz, kotları çekip fakir ,fukara için savaşacağız, biz de fakir fukarayız ,Allah ,Kuran ” deyip ABD yi, medyayı, tarikatları yanına alan AKP %34 ile tek başına iktidar oluyordu. Herkes şaşırdı. Nedense ! Rakamlar ortadaydı. Sağın % 65 oy potansiyelinin %34 nü alabilmişti. İlk seçimleri dikkate alındığında Özal tek başına Erdoğan, Gül ikilisinden daha fazla oy toplamıştı aslında. Tonton daha karizmatik ve iyi bir lidermiş demek ki Allah rahmet eylesin. AKP , 2007 yılında %70 oy potansiyelinin bu sefer %46 sını alıyordu. 2015 yılında %62 sağ seçmen toplamının %49,5 alıyordu. İktidar olan partinin olanakları çok fazla. Doğal olarak oyunu artırması da çok zor olmasa gerek. %49,5 başarı mı, evet başarı sayılabilir ama Özal ın %45 kadar değil.
Bülent Ecevit
Peki gerçek başarı hikayesi mi arıyorsunuz hemen söyleyeyim.1977 seçimlerinde Ecevit..%30 civarında olan oy potansiyelini %41 e taşımış. O zaman ki seçim sisteminde bu oran tek başına iktidar yapamıyor CHP yi. Ve sonu solun felaketi olan milletvekili transferi gerçekleşiyor. Sonrası ayrı bir yazı konusu. Mataracı ve tayfası her şeyi çamura saplıyor. Ecevit bu hatayı yapmasaydı belki 1980 askeri darbesi olmayacaktı, ne olursa olsun liderliğini konuşturup Demirel i ikna edip AP ile koalisyon kursaydı yine 1980 askeri darbesi olmayacaktı. Belki ,belki. Neyse! Ecevit 1977 de iyi seçimler yapıp iktidarda kalabilseydi , belki günümüzde sol parti liderlerinin iktidara gelme şansı olurdu.
Aynı Ecevit 1999 yılında da liderlik vasıflarını kullanıyor , yeni partisi ile %30 sol oy potansiyelinin %22 sini alıyordu.. Ecevit azimliydi, gariban dostuydu, duygusaldı, akıllıydı ama kurnaz değildi. İş bitirici zekası yoktu bence. Liderler kurnaz ve zeki de olmalı. Koalisyon ortaklarının tuhaflıkları her şeyi altüst etti. Koalisyona destek veren Bahçeli birden desteğini çekip hükümeti düşürdü. O zamanlarda da gelir gider bir kişiliği varmış, şimdi de öyle..Sn Erdoğan’a iki yıl önce söyledikleri sözler yenip içilmezdi şimdi can ciğer kuzu sarması. Herkesin bir kişiliği var ,ne desek boş…
Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP de Genel Kurul
Gelelim Sn Kılıçdaroğlu’ na. En büyük başarısı bence 2009 da yerel seçimlerdeki İstanbul Belediye başkanlığı adaylığıdır. 2004 yılında yerel seçimlerde CHP İstanbul da % 26,5 oy alırken , 2009 yılında Kemal Kılıçdaroğlu ile %37 lere çıkmıştı. 2014 te CHP %40 oy aldı. Bu istatistikler önemlidir bence. Bu duruma göre bir daha ki yerel seçimlerde CHP İstanbul u ya kıl payı alır ya da kıl payı kaybeder.
Genele bakınca Sn Kılıçdaroğlu 3 genel seçim, 2 yerel seçim, 2 halk oylaması,1 cumhurbaşkanı oylamasını kaybetti. Bundan daha doğal birşey olamaz. Çünkü sahip olduğu oy potansiyeli %30 iken tüm bunları nasıl kazanabilirdi ki. Kazanamazdı. Kazanamadı. Bunun için ekstra liderliğe veya tilki gibi düşünmeye gereksinim var. Sn Erdoğan CHP nin başında olsa CHP de daha iyisini yapamaz ; Sn Kılıçdaroğlu AKP nin başında olsa AKP de bundan daha az veya daha fazla bir şey olmazdı..
“Sol seçmen sandığa gitmiyor, bu oranlar gerçek tercih değil ” diyenler olabilir. Böyle bir durum var ise bu sol seçmenin ayıbı. Hak, hukuk, demokrasi ,insan hakları filan diyeceksin, yöneticileri ve onları seçenleri beğenmeyeceksin sonra oy kullanmaya gitmeyeceksin.
CHP de Kemal Kılıçdaroğlu başarısız değildir. Diğer bloktan oy alabilmek için CHP ye sağ partilerden devşirmeler almıştır. CHP kitle partisidir ; sağ seçmeni de kazanmalıdır ama sağ görüşlü siyasileri alarak değil. Hele Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sn Ekmelettin seçimi tam bir fiyasko oldu. Bir tercihti. Kimin Cumhurbaşkanı olacağı önemli değildi, önemli olan rakibe ilk golü atıp morallerini bozmaktı. Gollük atak , kendi kalesine gol oldu ve ardından farklı yenilgi geldi. Yani stratejisi tutmadı. Üstelik kendi bloğunu da gevşetti. Sonrasında yürüdü, Man adası belgelerini açıkladı. Sağlam ataklardı .Ama gerisini getiremedi. O kadar emek, belge boşa gitti…
Kısacası Sn Kılıçdaroğl’nun siyasi yaşamında başarısızlık yok, CHP yi iktidara getirmek için ekstra liderlik gerekiyor. Çünkü, Sol seçmen oyları ile ( %30 ) CHP iktidar olamaz. %65 seçmen havuzuna sahip sağ liderlerinde bunu başarı sanması çok saçma..
CHP sağ seçmene de hitap edebilmeli. Sağdan adam alarak değil ama. En yüksek oy potansiyeline sahip sağ partilerden ANAP ta , AKP de birlik ,beraberlik mesajı vererek her iki seçmen grubundan adam transfer ederek iktidar oldular. Sonrasından kendi görüşünde olmayan herkesi partilerinden uzaklaştırdılar. Bu bir stratejidir.. Beğenirsin beğenmezsin. Sağ partilerde tutuyor. Soldan %3, bağımsızlardan %3 alsalar iktidar olabiliyorlar. Ama sol partilere bu %3+%3 yetmiyor ne yazık ki. Bu strateji sol partilere uygun değil demek ki..
Sayın Kılıçdaroğlu, sizinle bu parti iktidar olamaz. Cünkü sizin motor gücünüz 30. Sonuna kadar bile zorlasanız diger parti 65 olan gücünü yarıya çıkarsa sizi geçiyor. O zaman CHP nin a motor gücünü diğer partinin motor gücüyle beslemesi gerek. CHP genel başkanının bunu dikkate alması gerek.